Türkderm – Deri Hastalıkları ve Frengi Arşivi

Cerrahi insizyon sonrası skar oluşumunu etkileyen risk faktörleri [Turkderm-Turk Arch Dermatol Venereol]
Turkderm-Turk Arch Dermatol Venereol. 2015; 49(3): 213-217 | DOI: 10.4274/turkderm.39225  

Cerrahi insizyon sonrası skar oluşumunu etkileyen risk faktörleri

Kıymet Handan Kelekçi1, Şemsettin Karaca1, Emine Demirel2, Raziye Desticioğlu2, Ayşe Merve Biçer2, Onur Er1, Serpil Aydoğmuş2
1İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Deri Ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı, İzmir, Türkiye
2İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları Ve Doğum Anabilim Dalı, İzmir, Türkiye

Amaç: Skar gelişimini etkileyen risk faktörleri ve skar önleme stratejisi halen dermatologlar ve cerrahlar için tartışılan konular arasındadır. Bu çalışmanın amacı abdominal doğum sonrası gelişen insizyonel skar tipini belirleyebilecek bağımsız risk faktörlerinin analizi idi.
Gereç ve Yöntem: Bu kesitsel olgu kontrol çalışmasına üniversitemiz dermatoloji ve kadın hastalıkları ve doğum polikliniğine başvuran, en az bir yıl önce suprapubik transvers kesi ile sezeryan operasyonu geçiren ve yaşları 20-40 arası değişen toplam 492 kadın çalışmaya dahil edildi. Detaylı anamnez ve muayeneleri sonrasında hastaların medikal kayıtlarından demografik verileri, kullanılan sütür materyali tipi, sütür alınma zamanı, sitria olup olmaması, ailede skar hikayesi, kesi yerinde enfeksiyon ve/veya hematom hikayesi, gebelikte alınan toplam kilo artışı kaydedildi. Skarlar tiplerine göre atrofik (grup 1) ve hipertrofik (grup 2) olarak iki gruba ayrıldı. Elde edilen veriler skar tiplerine göre karşılaştırıldı. P değerleri 0,05’den küçükler istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.
Bulgular: Çalışmaya dahil edilen toplam 492 hastanın demografik verileri her iki grup içinde benzerdi. Araştırmamızda 492 hastanın 408 tanesinde atrofik ve 84 tanesinde hipertrofik skar izlendi. Yara yeri enfeksiyonu veya hematomu varlığı Odds Oranı OR: 5,64, %95 güvenlik aralığı CI: 3,12-10,22, stria varlığı (OR: 1,80, %95 CI: 1,12-2,91), absorbe olmayan süturun 8 günden önce alınması (OR: 0,19, %95 CI: 0,09- 0,43), kapanma zamanının 11 günden önce olması (OR: 0,35, %95 CI: 0,20-0,60) ve aile öyküsü bulunması (OR: 4,25, %95 CI: 2,60-6,94) hipertrofik skar oluşumu ile ilişkili iken süturun 7 günden erken alınması (OR: 5,04, %95 CI: 2,31-10,99) ve yara iyileşme süresinin kısa olması atrofik skar ile birlikteliği anlamlı idi (OR: 2,80, %95 CI: 1,64-4,78).
Sonuç: Sütur alınma zamanı, komplike yara iyileşme süreci ve skar açısından aile öyküsünün bulunması cerrahi kesi sonrası hipertrofik skar formasyonu açısından risk faktörü gibi görünmektedir. Skar oluşumunda rol oynayan risk faktörlerinin bilinmesi skar oluşumunu önleyecek stratejilerinin geliştirilmesine katkıda bulunabilir.

Anahtar Kelimeler: Cerrahi insizyon, kozmetik dermatoloji, önleme, risk faktörleri, skar


Risk factors for scar formation after surgical incision

Kıymet Handan Kelekçi1, Şemsettin Karaca1, Emine Demirel2, Raziye Desticioğlu2, Ayşe Merve Biçer2, Onur Er1, Serpil Aydoğmuş2
1Department Of Dermatology, İzmir Katip Çelebi University, School Of Medicine, İzmir, Turkey
2Department Of Obstetrics And Gynaecology, İzmir Katip Çelebi University, School Of Medicine, İzmir, Turkey

Background and Design: The risk factors for scar development are still being discussed by dermatologists and surgeons. The aim of this study was to analyze the independent risk factors for the development of incisional scar type which develop after an abdominal delivery.
Materials and Methods: Four hundred-ninety-two women who underwent caesarean operation one year ago or earlier were included in this study. After a detailed anamnesis and physical examination, data including demographic features, type of suture materials, time of suture removal, presence of striae, family history of hypertrophic scar, history of infection and/or hematoma, and total weight gain during pregnancy were recorded from the medical reports of patients. The scars were separated into two groups as atrophic and hypertrophic. The obtained data were compared according to the type of scars. A p value of less than 0.05 was considered statistically significant.
Results: Both groups were similar in terms of demographic data. Atrophic scars were found in 408 of 492 patients and hypertrophic scars in 84 patients. Presence of wound site infection or hematoma (odds ratio OR: 5.64, 95%, confidence interval CI: 3.12-10.22), presence of striae (OR: 1.80, 95% CI: 1.12-2.91) and positive family history of hypertrophic scar (OR: 4.25 95% CI: 2.60-6.94) were associated with hypertrophic scar formation, while removal of nonabsorbable suture in less than 8 days (OR: 5.04 95% CI: 2.31-10.99) and wound closing time up to 11 days (OR: 2.80 95% CI: 1.64-4.78) were correlated with atrophic scar formation.
Conclusion: Family history of hypertrophic scar, suture removal time after 7 days and complicated wound healing process seem to be risk factors for hypertrophic scar formation after surgical incision. Knowing these risk factors may contribute to the development of strategies to prevent scar formation.

Keywords: Cosmetic dermatology, prevention, risk factors, scar formation, surgical incision


Kıymet Handan Kelekçi, Şemsettin Karaca, Emine Demirel, Raziye Desticioğlu, Ayşe Merve Biçer, Onur Er, Serpil Aydoğmuş. Risk factors for scar formation after surgical incision. Turkderm-Turk Arch Dermatol Venereol. 2015; 49(3): 213-217

Sorumlu Yazar: Kıymet Handan Kelekçi, Türkiye


ARAÇLAR
Tam Metin PDF
Yazdır
Alıntıyı İndir
RIS
EndNote
BibTex
Medlars
Procite
Reference Manager
E-Postala
Paylaş
Yazara e-posta gönder

Benzer makaleler
PubMed
Google Scholar