Tip III Akromioklavikular Çıkıkların Cerrahi Tedavisi: Hook plaklamaya karşın Bosworth TekniğiSeyit Ali Gumustas1, Fevzi Saglam2, Baran Komur3, Ahmet Guray Batmaz4, Ismail Yukunc5, Haci Bayram Tosun6, Halil Ibrahim Bekler71Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği, İstanbul, Türkiye 2Sultanbeyli Devlet Hastanesi, İstanbul, Türkiye 3Kanuni Sultan Suleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği, İstanbul, Türkiye 4İstanbul Medipol Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği, İstanbul, Türkiye 5Yavuz Selim Kemik Hastalıkları ve Rehabilitasyon Hastanesi, Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği, Trabzon, Türkiye 6Adıyaman Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği, Adıyaman, Türkiye 7VM Medical Park Kocaeli Hastanesi, Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği, Kocaeli, Türkiye
GİRİŞ ve AMAÇ: Bu çalışmada akromioklavikular (AK) eklem çıkığında hook plaklama ile Bosworth tekniğinin klinik sonuçları karşılaştırıldı. YÖNTEM ve GEREÇLER: İki farklı klinikte tip III AK eklem çıkığı tanısı nedeniyle iki farklı cerrahi tedavi uygulanan 44 hasta retrospektif olarak değerlendirildi. Yaş ortalaması 44 (dağılım, 18-80) olan hastaların 30’u erkek ve 14’ü kadın idi. Hastalar uygulanan cerrahi tekniğe göre 2 gruba ayrıldı. Grup I, Bosworth tekniği kullanılarak korakoklavikular fiksasyon yapılan 25 hastadan oluşuyordu. Grup II, hook plak kullanılarak akromioklavikular tespit uygulanan 19 hastadan oluşuyordu. Tüm hastalar modifiye UCLA (The University of California at Los Angeles Shoulder Score) and DASH (The disabilities of the arm, shoulder and hand) skorlaması kullanılarak değerlendirildi. BULGULAR: Ortalama takip süresi 23 ay (dağılım, 12-24) idi. Cerrahi gruplar arasında modifiye UCLA (p=0.012) ve DASH (p=0.008) skoru açısından istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık gözlendi. Hook plaklama grubunda hem modifiye UCLA hemde DASH skoru açısından Bosworth tekniğine göre daha iyi klinik sonuçlar vardı. UCLA and DASH skorları (respectively, r=0.677, p=0.000) arasında istatistiksel olarak yüksek anlamlı negatif korelasyon belirlendi. TARTIŞMA ve SONUÇ: Hook plak ile fiksasyonda Bosworth tekniğine göre daha iyi klinik sonuçlar olmasına rağmen, işe dönüş zamanı açısından gruplar arasında farklılık olmadığı gözlendi. AC çıkığının tedavisinde iyi redüksiyon, az komplikasyon ve yüksek hasta memnuniyeti için erken rekonstrüksiyon uygulanmalıdır.
Anahtar Kelimeler: Akromioklavikular çıkık, Bosworth tekniği, Hook plaklama, tespit, sonuçlar
Surgical treatment of type III acromioclavicular dislocation: Bosworth technique versus hook platingSeyit Ali Gumustas1, Fevzi Saglam2, Baran Komur3, Ahmet Guray Batmaz4, Ismail Yukunc5, Haci Bayram Tosun6, Halil Ibrahim Bekler71Department of Orthopaedics and Traumatology, Dr. Lutfi Kirdar Kartal Training and Research Hospital, Istanbul, Turkey 2Department of Orthopaedics and Traumatology, Sultanbeyli State Hospital, Istanbul, Turkey 3Department of Orthopaedics and Traumatology, Kanuni Sultan Suleyman Training and Research Hospital, Istanbul, Turkey 4Department of Orthopaedics and Traumatology, Istanbul Medipol University Faculty of Medicine, Istanbul, Turkey 5Department of Orthopaedics and Traumatology, Yavuz Selim Bone disease and Rehabilitation Hospital, Trabzon, Turkey 6Department of Orthopaedics and Traumatology, Adiyaman University Faculty of Medicine, Adiyaman, Turkey 7Department of Orthopaedics and Traumatology, VM Medical Park Kocaeli Hospital, Kocaeli, Turkey
INTRODUCTION: In this study, it was compared the clinical results of the Bosworth technique and hook plating in acromioclavicular (AC) dislocations. METHODS: 44 patients are retrospectively evaluated in this study whom diagnosed as type III AC dislocations and treated by two different surgical methods in two different clinics. The patients were 30 males and 14 females with a mean age of 44 years (range, 18–80 years). The patients were divided into 2 groups according to the applied surgical technique. Group I comprised 25 patients to whom coracoclavicular fixation was applied by using the Bosworth technique. Group II comprised 19 patients to whom acromioclavicular fixation was applied by using hook plate. All patients are evaulated by The University of California at Los Angeles Shoulder Score (UCLA) and The disabilities of the arm, shoulder and hand (DASH) scoring system. RESULTS: The mean follow-up period was 23 months (range, 12–42 months). A statistically significant diffference was determined between the surgical groups in respect of the modified UCLA scale (p=0.012) and Quick DASH score (p=0.008). Hook plating group had better clinical results according to Bosworth group in terms of both UCLA and DASH score. A statistically highly significant negative correlation was determined between the UCLA and DASH scores (r=0.677, p=0.000). DISCUSSION AND CONCLUSION: Although hook plating had better clinic outcomes compared to Bosworth technique, there is not seen difference between two groups in terms of the time of return to work. Treatment of the AC dislocation should perform early reconstruction for better reduction, fewer complications and higher levels of patient satisfaction.
Keywords: Acromioclavicular dislocation, bosworth technique; fixation; hook plating; results.
Seyit Ali Gumustas, Fevzi Saglam, Baran Komur, Ahmet Guray Batmaz, Ismail Yukunc, Haci Bayram Tosun, Halil Ibrahim Bekler. Surgical treatment of type III acromioclavicular dislocation: Bosworth technique versus hook plating. North Clin Istanb. 2018; 5(4): 334-340
Sorumlu Yazar: Haci Bayram Tosun, Türkiye |
|