Kafkas Tıp Bilimleri Dergisi

Parankim Kalınlığın Perkütan Nefrolitotomi Esnasındaki Kanama Miktarını Predikte Etmekteki Yeri [Kafkas J Med Sci]
Kafkas J Med Sci. 2023; 13(2): 192-196 | DOI: 10.5505/kjms.2023.55088  

Parankim Kalınlığın Perkütan Nefrolitotomi Esnasındaki Kanama Miktarını Predikte Etmekteki Yeri

Mehmet Uslu1, Ümit Yıldırım1, Mehmet Ezer1, İsmet Bilger Erihan1, Bumin Örs2
1Kafkas Üniversitesi Tıp Fakültesi, Üroloji Anabilim Dalı, Kars
2Özel Sağlık Hastanesi, Üroloji Anabilim Dalı, İzmir

Amaç: İki santimetre ve üzerindeki ve kompleks böbrek taşlarının tedavisinde perkütan nefrolitotomi (PNL) ilk sırada önerilen tedavi seçeneğidir. Perkütan nefrolitotomi sırasında en sık karşılaşılan komplikasyonlardan biri de kanamadır. Kanamaların çoğu konservatif yaklaşımlarla kontrol altına alınmaktadır. Çalışmamızın amacı PNL ameliyatına bağlı kanama olasılığını tahmin etmek, parankim kalınlığının kanamaya olası etkisini saptamaktır.
Materyal ve Metot: Kliniğimizde Mayıs 2016 – Mayıs 2022 tarihleri arasında böbrek taşı tedavisi için PNL yapılan hastaların sonuçları retrospektif bir veri analizine tabi tutuldu. Hastaların demografik verileri, taşların özellikleri, ameliyat süresi, akses tekniği, preoperatif ve postoperatif hemogram değerleri, transfüzyon yapılıp yapılmadığı, böbrek parankim kalınlıkları kayıt altına alındı.
Bulgular: Çalışmaya dâhil edilen 181 hastanın 127’ü erkek, 54’i kadın ve yaş ortalaması 45,22 (±14) olarak tespit edildi. Hastaların Charlson Comorbidity Index ortalaması 0,93(±0–5) bulundu. Yetmiş beş hastaya sağ, 106 hastaya sol PNL ameliyatı yapıldı. Ortalama taş boyutu 26,16 mm (±9,9), taş yüzey alanı 343,14 mm² (±81– 1507), taş dansitesi 1115,52 HU (±390,52) olarak ölçüldü. Taşların %27,1’si non-opaktı. Parankim kalınlıkları ortalaması 18,82 mm (±4,68) ölçüldü. Kan transfüzyonu yapılan hastalar çalışma dışında bırakıldı. Tüm kanamalar konservatif olarak kontrol altına alınırken, embolizasyon ve nefrektomiye gerek duyulmadı. Hemoglobin düşüşü ortalama 2,02 g/dl (0–4,4)’di. Dört hastada ise postoperatif ateş gözlendi. Gruplar arasında Spearman’s korelasyon testi yapıldığında parankim kalınlığı ile hemoglobin düşüşü arasında orta düzeyde (p<0,01), taş yüzey alanıyla hemoglobin düşüşü arasında zayıf düzeyde (p<0,05) korelasyon gözlenmiştir.
Sonuç: Sonuç olarak parankim kalınlığı cerrahlara ameliyat öncesinde kanamayı tahmin etme ve kan gereksinimini planlamada rehberlik edebilir.

Anahtar Kelimeler: perkütan nefrolitotomi, kanama, parankim kalınlığı


The Role of Parenchymal Thickness in Predicting the Amount of Bleeding During Percutaneous Nephrolithotomy

Mehmet Uslu1, Ümit Yıldırım1, Mehmet Ezer1, İsmet Bilger Erihan1, Bumin Örs2
1Department of Urology, Kafkas University Medical School, Kars, Türkiye
2Department of Urology, Ozel Saglik Hospital Izmir, Türkiye

Aim: Percutaneous nephrolithotomy (PCNL) is the approved firstline treatment for complicated kidney stones larger than 2 cm. One of the most prevalent problems during PCNL is bleeding. The majority of bleeding is managed with conservative methods. This study aims to investigate the potential effect of parencyhmal thickness on the likelihood of bleeding during PCNL surgery.
Material and Method: The results of patients who underwent PCNL to treat kidney stones in our clinic between May 2016 and May 2022 were subjected to a retrospective data analysis. Demographic data of patients, characteristics of stones, operation time, access technique, pre-and postoperative hemogram values, transfusion, and renal parenchyma thickness were recorded.
Results: Of the 181 patients included in the study, 127 were male, 54 were female, and the mean age was 45.22 (±14). The mean Charlson Comorbidity Index of the patients was found to be 0.93 (0–5). Right PCNL was performed in 75 patients, and left PCNL in 106 patients. The mean stone size was 26.16 mm (±9.9), stone surface area was 343.14 mm² (±81 - 1507), and the stone density was 1115.52 HU (±390.52). 27.1% of the stones were non-opaque. The average parenchymal thickness was measured at 18.82 mm (±4.68). Patients who received blood transfusion were excluded from the study. While all bleedings were managed conservatively, embolization and nephrectomy were not required. The mean decrease in hemoglobin was 2.02 g/dl (0–4.4). Four patients exhibited a postoperative fever. When Spearman’s correlation test was performed between the groups, a moderate correlation was observed between parenchymal thickness and hemoglobin decrease (p<0.01), and a weak correlation between stone surface area and hemoglobin decrease (p<0.05).
Conclusion: As a result, the parenchymal thickness can guide surgeons in estimating bleeding and planning blood requirements before surgery.

Keywords: percutaneous nephrolithotomy, bleeding, parenchymal thickness


Mehmet Uslu, Ümit Yıldırım, Mehmet Ezer, İsmet Bilger Erihan, Bumin Örs. The Role of Parenchymal Thickness in Predicting the Amount of Bleeding During Percutaneous Nephrolithotomy. Kafkas J Med Sci. 2023; 13(2): 192-196

Sorumlu Yazar: Mehmet Uslu, Türkiye


ARAÇLAR
Tam Metin PDF
Yazdır
Alıntıyı İndir
RIS
EndNote
BibTex
Medlars
Procite
Reference Manager
E-Postala
Paylaş
Yazara e-posta gönder

Benzer makaleler
PubMed
Google Scholar