Acta Oncologica Turcica

Trombosit ve eozinofil parametreleri, radikal prostatektomi sonrası erektil disfonksiyon gelişimini öngörmede belirleyici midir? [Acta Oncol Tur.]
Acta Oncol Tur.. 2019; 52(1): 136-143 | DOI: 10.5505/aot.2019.75436  

Trombosit ve eozinofil parametreleri, radikal prostatektomi sonrası erektil disfonksiyon gelişimini öngörmede belirleyici midir?

İsmail Selvi1, Erdem Öztürk2
1Karabük Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Üroloji Kliniği
2Sağlık Bilimleri Üniversitesi Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Üroloji Kliniği

GİRİŞ ve AMAÇ: Prostat kanseri nedeniyle yapılan radikal prostatektomi (RP) olgularında, %14-90 oranında erektil disfonksiyon (ED) gelişebilmektedir. Bu olgularda ED gelişimi, cerrahi esnasında gerçekleşen nörovasküler hasara bağlıdır. Çalışmamızda RP öncesi bakılan trombosit ve eozinofil parametrelerinin, cerrahi sonrası gelişebilecek ED’yi öngörmede prognostik bir önemi olup olmadığını değerlendirmeyi amaçladık.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Ocak 2010-Aralık 2016 yılları arasında RP yapılan 181 hastanın verileri retrospektif olarak incelendi. Hastalarda preoperatif dönemde bakılan trombosit, ortalama trombosit hacmi (MPV), trombosit dağılım aralığı (PDW) ve eozinofil değerleri kaydedildi. Preoperatif dönemde ve postoperatif kontrollerinde uyguladığımız Uluslararası Erektil Fonksiyon İndeksi ile, hastalar ED açısından değerlendirildi. Postoperatif 12. ayda ED değerlendirilmesi yapılmış olan 150 hastadan 128’inde RP öncesinde ED’nin olmadığı belirlendi. Postoperatif dönemde ED gelişen 82 hasta Grup I’e, postoperatif ED gelişmeyen 46 hasta ise Grup II’ye dahil edildi.
BULGULAR: Yaş (p=0.281) ve vücut kitle indeksi (p=0.851) açısından gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmadı. Grup I’de preoperatif dönemde bakılan ortalama trombosit sayısı (292.18±51.62 vs. 240.15±46.25, p<0.001), ortalama MPV değeri (8.77±1.24 vs. 6.17±0.87, p<0.001) ve ortalama eozinofil sayısı (0.57±0.16 vs. 0.47±0.10, p<0.001) daha yüksek bulunurken; ortalama PDW değeri (16.21±1.84 vs.16.75±1.77, p=0.110) açısından farklılık izlenmedi. ROC analizine göre, trombosit, MPV ve eozinofil için kestirim değerleri sırasıyla 242 (AUC: 0.783, p<0.001), 7.24 (AUC: 0.951, p<0.001) ve 0.5 (AUC: 0.675, p=0.001) olarak hesaplandı.Çok değişkenli analizde, RP sonrası ED’yi öngörmede MPV ve eozinofil daha önemli bağımsız prediktif faktörler olarak gözlendi.
TARTIŞMA ve SONUÇ: RP öncesi bakılan trombosit, MPV ve eozinofil değerlerinin prostatektomi sonrası gelişebilecek ED’yi öngörmede bağımsız prediktif faktörler olduğu görülmektedir. Bu parametreleri kullanarak, postoperatif daha erken dönemde penil rehabilitasyon uygulanması gerekecek hastaların belirlenebileceğini düşünmekteyiz.

Anahtar Kelimeler: Erektil disfonksiyon, eozinofil, ortalama trombosit hacmi, radikal prostatektomi, trombosit


Are platelet and eosinophil parameters indicators of predicting the development of erectile dysfunction after radical prostatectomy?

İsmail Selvi1, Erdem Öztürk2
1Department of Urology, Karabük University Training and Research Hospital
2Department of Urology, Health Sciences University Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Oncology Training and Research Hospital

INTRODUCTION: Erectile dysfunction(ED) may develop in 14-90% following radical prostatectomy(RP). Development of ED is due to neurovascular damage during surgery. In our study, we aimed to evaluate whether the platelet and eosinophil parameters are prognostic factors in predicting ED after prostatectomy.
METHODS: Data of 181 patients who underwent RP between January 2010 and December 2016 were analyzed retrospectively. In the preoperative period, platelet count, mean platelet volume (MPV), platelet distribution width (PDW) and eosinophil count were recorded. The patients were evaluated for ED according to the International Erectile Function Index in preoperatively and postoperatively. In the postoperative 12th month, ED was observed in 128 patients following RP. Among them, 82 patients with postoperative ED were included in Group I, and 46 patients without postoperative ED were included in Group II.
RESULTS: Age (p=0.281) and body mass index (p=0.851) had no significant difference between groups. In preoperative period, mean platelet count (292.18±51.62 vs. 240.15±46.25, p<0.001), mean MPV value (8.77±1.24 vs. 6.17±0.87, p<0.001) and mean eosinophil count (0.57±0.16 vs. 0.47±0.10, p<0.001) were higher in Group I. Mean PDW value (16.21±1.84 vs.16.75±1.77, p=0.110) had no significantly difference. According to ROC analysis, the cut-off values for platelet, MPV and eosinophil were 242 (AUC: 0.783, p<0.001), 7.24 (AUC: 0.951, p<0.001) and 0.5 (AUC: 0.675, p=0.001), respectively. In multivariate analysis, MPV and eosinophil were found to be more important independent factors in predicting ED after RP.
DISCUSSION AND CONCLUSION: It is shown that platelet, MPV and eosinophil are independent predictive factors in predicting ED following prostatectomy.

Keywords: Erectile dysfunction, eosinophil count, mean platelet volume, platelet count, radical prostatectomy


İsmail Selvi, Erdem Öztürk. Are platelet and eosinophil parameters indicators of predicting the development of erectile dysfunction after radical prostatectomy?. Acta Oncol Tur.. 2019; 52(1): 136-143

Sorumlu Yazar: İsmail Selvi, Türkiye


ARAÇLAR
Tam Metin PDF
Yazdır
Alıntıyı İndir
RIS
EndNote
BibTex
Medlars
Procite
Reference Manager
E-Postala
Paylaş
Yazara e-posta gönder

Benzer makaleler
PubMed
Google Scholar