Meme Kanserinde Difüzyon Ağırlıklı Görüntüleme ve Ultrason Elastografinin Tanıya KatkılarıArzu Hushmand Arya1, Kevser Esmeray Çifci2, Mehmet Ali Nazlı31Üsküdar Devlet Hastanesi, Radyoloji Kliniği, İstanbul 2Darıca Farabi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi, Radyoloji Kliniği, Kocaeli 3Başakşehir Çam Ve Sakura Şehir Hastanesi, Radyoloji Kliniği, İstanbul
GİRİŞ ve AMAÇ: Meme lezyonlarının sertliği, malign kitleleri benign kitlelerden ayırmaya yardımcı olur. Doku sertliği, sırasıyla görünür difüzyon katsayısı (ADC) ve ultrason elastografi teknikleri kullanılarak manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ve ultrasongrafi (US) ile kantitatif ve objektif olarak değerlendirilebilir. Bu çalışmada US elastografi ve difüzyon MR sekanslarını kullanarak malign meme kitlelerinde strain ratio (SR) ve görünür difüzyon katsayısı değerlerinin (ADC) ve tanıya katkılarını belirlemeyi amaçladık. YÖNTEM ve GEREÇLER: Çalışmamıza XXX Hastanesi Radyoloji Kliniği’nde Kasım 2013-Nisan 2014 tarihleri arasında, tru-cut biyopsi ile histopatolojik olarak kanıtlanmış invaziv meme kanseri olan ve Radyoloji kliniği arşivinde, biyopsi ve tedavi öncesi meme US elastografi ve meme MRG incelemeleri bulunan 18 yaş üzeri 50 kadın olguda 50 lezyon dahil edildi. Sonoelastografik incelemeler 13-18 Mhz lineer yüksek rezolüsyonlu volümetrik prob ile gerçekleştirildi (Toshiba Aplio 400, Japan, 2014). Görüntüleme ve ölçümler 10 yıl meme radyoloji tecrübesi olan tek uygulayıcı tarafından yapılmıştır. MR görüntüleri pron pozisyonda, bilateral 16 kanallı phased-array meme koili kullanılarak 1.5-Tesla MR cihazı (Signa HDi; GE Healthcare, Milwaukee, WI) ile gerçekleştirilmiştir. ADC haritalarında 10-40 mm2 ROI kullanılarak lezyonun farklı bölgelerinden, kistik, nekrotik ve hemorajik alanları içermeyecek şekilde ADC değerleri ölçüldü. Bu değerler arasından en düşük ADC değeri seçildi. BULGULAR: Kitlelerin SR değerleri ile boyutları arasında birbiriyle doğru orantılı ve istatistiksel olarak orta derecede anlamlı ilişki izlenmektedir (p<0.001). Kitle ADC değeri ile boyut arasında ise birbiriyle ters orantılı ancak istatistiksel olarak düşük anlamlılık düşündüren korelasyon bulundu (p<0.031). Kitle ADC ve SR değerleri arasında anlamlı korelasyon izlenmedi (p>0.05). En yüksek SR değeri, mikst intrakistik müsinöz ve invazif duktal karsinom tanılı tek olguda 92.79 ve en yüksek ADC değeri ise müsinöz karsinom tanılı tek olguda 1.49 x10-3 mm2/s olarak elde edilmiştir. TARTIŞMA ve SONUÇ: Ultrason Elastografi ve difüzyon ağırlıklı görüntüleme yüksek duyarlılık ve özgüllüğü olan invazif olmayan nisbeten yeni yöntemlerdir. Bu yöntemlerin meme hastalıklarında temel yöntemler ile birlikte kullanılması benign ve malign meme lezyonun ayrımında diagnostik performansı artırmaktadır.
Anahtar Kelimeler: meme kanseri, difüzyon ağırlıklı görüntüleme, US elastografi
Contribution of Diffusion-Weighted Imaging and Ultrasound Elastography to the Diagnosis of Breast CancerArzu Hushmand Arya1, Kevser Esmeray Çifci2, Mehmet Ali Nazlı31Üsküdar Publi̇c Hospi̇tal, Clinic Of Radiology, İstanbul 2Darıca Farabi Education And Research Hospital, Clinic Of Radiology, Kocaeli 3Başakşehir Çam Ve Sakura City Hospital, Clinic Of Radiology, İstanbul
INTRODUCTION: The firmness of breast lesions helps to differentiate malignant masses from benign masses. Tissue stiffness can be evaluated quantitatively and objectively by magnetic resonance imaging (MRI) and ultrasonography (USG) using the apparent diffusion coefficient (ADC) and ultrasound elastography techniques, respectively. We aimed to determine the strain ratio (SR) and ADC and their contribution to the diagnosis in malignant breast masses using US elastography and diffusion MR sequences. METHODS: Our study included 50 lesions in 50 female patients over 18 years of age who had invasive breast cancer proven histopathologically by tru-cut biopsy and had breast US elastography and breast MRI examinations before biopsy in the Radiology clinic archive. Sonoelastographic studies were performed with a 13-18 Mhz linear high resolution volumetric probe (Toshiba Aplio 400, Japan, 2014). Imaging and measurements were made by a single practitioner with 10 years of experience in breast radiology. ADC values were measured from different parts of the lesion, not including cystic, necrotic and hemorrhagic areas, using 10-40 mm2 ROI on ADC maps and the lowest ADC value was selected. RESULTS: A significant correlation between the SR and sizes of the masses (p<0.001). A correlation between the mass ADC and the size was found to be inversely proportional to each other, but suggesting statistically low significance (p<0.031). The highest SR and ADC were 92.79 in a single case with mixed intracystic mucinous and ductal carcinoma and 1.49 x10-3 mm2/s in a single case with mucinous carcinoma, respectively. DISCUSSION AND CONCLUSION: Sonoelastography and DWI are relatively new non-invasive methods with high sensitivity and specificity. The use of these methods together with basic methods in breast diseases increases the diagnostic performance in the differentiation of benign and malignant breast lesions.
Keywords: breast cancer, diffusion weighted imaging, US elastography
Arzu Hushmand Arya, Kevser Esmeray Çifci, Mehmet Ali Nazlı. Contribution of Diffusion-Weighted Imaging and Ultrasound Elastography to the Diagnosis of Breast Cancer. Acta Oncol Tur.. 2022; 55(1): 34-42
Sorumlu Yazar: Kevser Esmeray Çifci, Türkiye |
|