Pankreas kitlelerinin manyetik rezonans görüntüleme özellikleri ile histopatolojik korelasyonu: retrospektif bir değerlendirme [Anatol J Med ]
Anatol J Med . 2017; 27(3): 203-210 | DOI: 10.5222/terh.2017.203  

Pankreas kitlelerinin manyetik rezonans görüntüleme özellikleri ile histopatolojik korelasyonu: retrospektif bir değerlendirme

Roukie Chousein, Türker Acar, Zehra Hilal Adıbelli
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Bölümü, İzmir

GİRİŞ ve AMAÇ: Pankreas kanseri kansere bağlı ölümlerin 4. en sık sebebidir. Pankreas adenokarsinomu (%85-95) ile kistik tümörleri (%10) klinik pratikte sık rastlanılan pankreatik neoplazi grubundandır. Manyetik rezonans görüntüleme (MRG) günümüzde sıklıkla istenilen güvenilir preoperatif hasta değerlendirilmesinde metodudur. Bu çalışmada amacımız pankreas adenokarsinom (aka) ve kistik tümörlü olguların MRG bulgularını, radyolojik kanı ile patolojik korelasyonu değerlendirmek ve ayrıca bu iki tanıyı alan gruplar arasında demografik karşılaştırmayı yapmaktır.

YÖNTEM ve GEREÇLER: Ağustos 2010- Aralık 2015 tarihleri arasında başvuran 45 olgunun preoperatif MRG ve histopatoloji verileri retrospektif olarak elde olunmuştur. Hastalar aka (32 olgu) ve kistik neoplazi (13 olgu) olmak üzere iki gruba ayrılmıştır.

BULGULAR: Aka olguları kistik neoplaziye kıyasla anlamlı olarak daha ileri yaştaydı (p<0.001). Aka grubundakilerin %54.8’inde düzensiz sınır gözlemlenirken kistik tümörlerin çoğunda (%69.2) lobüle sınır gözlendi. Histopatolojik sonuç ile kitlesel lezyonun konturu arasında anlamlı ilişki saptandı (p=0.009). Aka grubunda kitlenin T1A sinyali çoğu olguda (%64.3) hipointens izlenirken kistik tümörlerinde ise olguların tamamı hipointens karakterdeydi. Histopatolojik sonuç ile kitlesel lezyonun T1A sinyal intensitesi arasında anlamlı ilişki saptandı (p=0.038). Histopatolojik bulgular ile cinsiyet, tümörün yeri, boyutu-iç yapısı, pankreatik kanal-safra yolu dilatasyonu, vasküler invazyon, bölgesel lenf nodu ve uzak organ metastazı arasında anlamlı ilişki saptanmadı.

TARTIŞMA ve SONUÇ: Çalışmamızda MRG ile yapılan incelemelerde pankreasın adenokarsinom grubu ile pankreasın kistik tümörlerinin yaş ortalamaları, kitlenin sınırı ve kitlenin T1AG sinyal intensitesi arasında istatistiksel anlamlı farklılık saptandı. Ancak, bu iki grupta diğer MRG bulguları ve diğer demografik açılardan anlamlı fark saptanamadı.
Histopatolojik tanı ile radyolojik bulgular arasında orta düzeyli ancak anlamlı uyum saptandı (Kappa=0.643, p<0.001).

Anahtar Kelimeler: Pankreas adenokanseri, pankreas kistik neoplazi, MRG


Imaging features of pancreatic mass lesions with histopathological correlation: A retrospective analysis

Roukie Chousein, Türker Acar, Zehra Hilal Adıbelli
Saglik Bilimleri University Bozyaka Education and Training Hospital, Division of Radiology, Izmir

INTRODUCTION: Pancreatic cancer is the fourth most common cause of cancer-related deaths. Pancreatic adenocarcinoma (85-95%) and cystic tumors (10%) are a common group of pancreatic neoplasms in clinical practice. Magnetic resonance imaging (MRI) is currently the reliable method of choice for preoperative evaluation of these patients. In this study, we aimed to evaluate MRI features, MRI-pathologic correlations of pancreatic adenocarcinoma (aca) and cystic tumors, and also to make a demographic comparison between these two groups.

METHODS: Preoperative MRI and histopathology data of 45 patients, admitted between August 2010 and December 2015, were obtained retrospectively. Patients were divided into two groups: aca (32 cases) and cystic neoplasia (13 cases).

RESULTS: Aca group was significantly older than cystic neoplasia (p <0.001). An irregular tumor border was observed in 54.8% of the patients in the aka group, whereas the majority (69.2%) of the cystic tumors were found to be lobulated. There was a significant correlation between the histopathological result and the contour of the mass lesion (p = 0.009). T1W signal in the most cases (64.3%) of aca group was low, whereas all of the cases in cystic tumor were hypointense. There was a significant correlation between histopathologic result and T1W signal intensity (p=0.038). However, there were no significant relationship between histopathological findings and gender, tumor location, size-internal structure, pancreatic duct-biliary dilatation, vascular invasion, regional lymph node and distant organ metastasis.

DISCUSSION AND CONCLUSION: In the current study, there was a significant difference for mean age, tumor contour and T1W signal intensity between pancreatic adenocarcinoma group and pancreatic cystic tumors. However, there was no significant difference between these two groups in terms of other MRI findings and other demographic features.
There was a moderate but significant agreement between histopathologic diagnosis and radiological findings (Kappa = 0.643, p <0.001).


Keywords: Pancreatic adenocancer, pancreatic cystic neoplasia, MRI


Roukie Chousein, Türker Acar, Zehra Hilal Adıbelli. Imaging features of pancreatic mass lesions with histopathological correlation: A retrospective analysis. Anatol J Med . 2017; 27(3): 203-210

Sorumlu Yazar: Türker Acar, Türkiye


ARAÇLAR
Tam Metin PDF
Yazdır
Alıntıyı İndir
RIS
EndNote
BibTex
Medlars
Procite
Reference Manager
E-Postala
Paylaş
Yazara e-posta gönder

Benzer makaleler
PubMed
Google Scholar
 (38 kere görüntülendi)
 (7323 kere indirildi)